| PAPATYA FALLARI | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
açelya(melisa)
Yaş : 29 Mesaj Sayısı : 278 Kayıt tarihi : 21/06/09 Doğum tarihi : 24/04/95 Başarı Sistemi : 6 Ruh Hali : Sanal Hayvanı : Takımı : Nerden : istanbul
| Konu: PAPATYA FALLARI C.tesi Tem. 04, 2009 6:06 pm | |
| Levent Atahanlı=Anadolu sağlık merkezi hastanesinde çalışan ünlü, başarılı bir beyin cerrahı. Ayrıca çok romantik.
Ela Altındağ=Güzel, başarılı ve iyimser. Bu iyimserliği yüzünden birincilikle kazandığı Türkiye’nin en iyi hastanesi olan Anadolu sağlık merkezi hastanesini reddedip düşük seviyeli bir devlet hastanesinde çalışmaktadır. Ayrıca reklâmcı çocukluk arkadaşı Zeynep’le aynı evi paylaşmaktadır.
Zeynep Öztürk=Ela’nın en yakın arkadaşı. Ela ile yakınlığı ailelerinin yakınlığından gelmektedir. Aileleri yurt dışında yaşamaktadır(Ela’nında).ASM’ de cerrahi asistanlığı yapan Hasan Turay ile sözlüdürler. Reklâmcıdır.
Hasan Turay=Zeynep’in sözlüsü. ASM’ de çalışmaktadır. Zeynep’i çok sevmektedir.
Zenan Birtan=Ünlü kalp damar cerrahı olan Suat Birtan’ın karısı. ASM’de cerrahi asistan.
Suat Birtan=Ünlü, başarılı kalp damar cerrahı. Zenan’ı yani karısını çok sevmektedir.
Haldun Göksun=ASM’ de başhekimdir. Elanın babası yani ünlü beyin cerrahı Nihat Altındağ ile ilkokul arkadaşıdır. Dostuklukları hala sürmektedir.
Fikret Eralp=ASM’ de cerrahi şefi. Asistanlarını çok sevmektedir.
Ve diğerleri(Arslan-Jülide)
Yardımcı oyuncular
Elanın çalıştığı hastanedekiler
Cerrahi şefi
Didem Batu
Cerrahi asistanlar
Ela Altındağ
Ayça Varlıer Cerrahi şefi
Didem Batu
Cerrahi asistanlar
Ela Altındağ
Ayça Varlıer
Melis Birkan
Sinan Yıldız
Ozan dogulu | |
|
| |
açelya(melisa)
Yaş : 29 Mesaj Sayısı : 278 Kayıt tarihi : 21/06/09 Doğum tarihi : 24/04/95 Başarı Sistemi : 6 Ruh Hali : Sanal Hayvanı : Takımı : Nerden : istanbul
| Konu: Geri: PAPATYA FALLARI C.tesi Tem. 04, 2009 6:09 pm | |
| Birinci bölüm
Sabah
Zeynep=Elacım hadi uyan canım sabah oldu
Ela=tamam canım uyandım bile. Günaydın
Zeynep=Günaydın birtanem. Hadi duşunu al bende ona kadar kahvaltıyı hazırlayayım.
Ela=Tamam kıvırcığım.
Zeynep=Hadi bak hala çene yapıyorsun sonra işe gel kalacaksın.
Ela=Tamam birtanem(Zeynep’i öpüp banyoya duş almaya gider)
Zeynep kahvaltıyı hazırlamıştı. Elada duşunu almış, üstünü giyinmiş saçını kurutuyordu.
Zeynep=Elacım hazırsan çayı koyayım
Ela=hazırım birtanem geldim bile(aşağıya iner)
Zeynep=iyi saatler canım
Ela=teşekkür ederim birtanem
Kahvaltılarını yaparlar Ela çıkmak üzereydi
Zeynep=Bugün nöbetçi değilsin dimi
Ela=Hayır canım neden sordun?
Zeynep=Senle bir şey konuşacağımda
Ela=merak ettim önemli bir şey mi?
Zeynep=Genel olarak değil ama benim için önemli
Ela=kötü bir şey değil dimi canım(endişeli bir şekilde)
Zeynep=yok canım değil
Ela=Tamam o zaman canım akşam görüşürüz deyip Zeynep’in yanağından öpüp gider.
Zeynep=Bunu Ela’ya nasıl kabul ettireceğim deyip kalkar sofrayı toplar ve işe gitmek için hazırlanır.
Zenan ve Suat arabadırlar
Zenan=Canım bugün dışarıda yiyelim mi yemek?
Suat=Olur canım. Zaten kaç zamandır dışarıda yemiyorduk.
Zenan=Evet hayatım.(hastaneye gelmişlerdi)Hadi canım ben gidiyorum geç kalmayayım(Suat’ ı yanağından öpüp arabadan iner)
Suat arkasından gülümser
Elanın hastanesinde
Didem=Ela sen Selim Beye
Ela=Peki efendim deyip gider
Didem=Melis sen Hülya Hanıma
Melis=peki hocam deyip gider
Didem=Ayça ve Ozan sizler acile Sinan dosyalara
Ayça-Ozan-Sinan=Peki hocam deyip görev yerlerine giderler.
Ela=Selim Bey bugünkü asistanınız benim
Selim=Tamam Elacım. Dün gelen hastaları kontrol edeceğiz
Ela=Peki efendim(Selim ve Ela hastaları kontrol etmeye giderler)
Acil boştu bugün
Ayça=Yarın için bir şeyler yapalım Elaya Melis’e ve Sinan’a da söyleyelim kaç zamandır eve tıkılıp kaldık hastane ev arasında mekik dokuyoruz hayat devam ediyor bunu anlayalım biraz
Ozan=Bu hastanede hayatın devam ettiğini nasıl unutabiliriz. Her gün binlerce hasta geliyor hepsinde acıklı bir hikâye bazen keşke cerrah olmasaydım diyorum bu fikirden de ancak evde uyarak uzaklaşabiliyorum.
Ayça=Haklısın eee yarın gidiyor muyuz?
Ozan=Tamam. Diğerlerine de söyleyelim
Levent’lerin hastanede
Fikret görevleri dağıtmıştı. Herkes işinin başındaydı. Ögle yemeği olmak üzereydi.
Zeynep=Alo canım
Hasan=Efendim canım
Zeynep=5–10 dakikaya kadar ordayım eğer işin yoksa bir kahve içeriz diye düşündüm
Hasan=Öğle yemeğine gireceğiz zaten aşkım neden geliyorsun canım hastaneye sen pek gelmezdin
Zeynep=Haldun amcayla konuşmam gerekiyor da
Hasan=Ne ile ilgili
Zeynep=Haldun amca söyler size neyse canım ben kapının önündeyim Haldun amcayla konuşmam bitince ararım
Hasan=Tamam birtanem deyip telefonu kapatır
Zenan=Zeynep miydi?
Hasan=Evet. Hastaneye gelmişte beraber kahve içecek vaktin var mı diye soruyor.
Zenan=hastaneye neden gelmiş ki
Hasan=bilmem Haldun beyle konuşacakmış
Zenan=merak ettim
Hasan=Haldun Bey Ela yani ev arkadaşının babası ve onun babası ile samimi ya onlarla ilgilidir
Zenan=hım… Neyse ben Suat’ın yanına gideyim kafeteryaya uğrarım der ve göz kırpar
Zeynep=merhaba müsait misin Haldun amca
Haldun=sen gelirsinde müsait olmam mı?(gülümser)
Zeynep=Nasılsın Haldun amca?
Haldun=iyiyim canım sen nasılsın?
Zeynep=Bende iyiyim uğraşıyoruz iş güç filan
Haldun=yoruyor mu işler seni
Zeynep=yormuyor ama bende seninle iş konusunda konuşacaktım Haldun amca
Haldun=merak ettim noldu kızım?
Zeynep=Haldun amca benim genel müdür olabilmem için çok iyi yararlı bir reklâm çekmem lazım. Bunun için de gerçek doktorlara ihtiyacım var. Ben birkaç tane doktor buldum alt oyunculuk yapacaklar onlar bana başrol oynayacak doktorlar lazım hem yakışıklı hem çok iyi doktor olan böyle birileri var mı?
Haldun=Bilmem yaşı kaç gibi olsun
Zeynep=Asistan olmasında eğer Elayı ikna edersem süper olacak benim için
Haldun: Hımm… Ela seni üzmez ama bilemeyeceğim. Bakalım Elanın boylarında birilerine dur bir doktorların resim dosyalarını bulayım.
Zeynep: Tamam Haldun amca
Haldun: Aslında Levent olabilir.
Zeynep: Levent Atahanlı mı?
Haldun=Evet
Zeynep: Elayla boylarda uyuyor. Haldun amca sen Levent Beyi ben Elayı ikna edersek beni genel müdür değil şirketi bana verirler.
Haldun: Tamam ben Leventle konuşayım sana haber veririm.
Zeynep: Olumlu haberlerini bekliyorum Haldun amca
Haldun=umarım kızım
Zeynep: Ben gideyim artık Hasan’ın öğle tatili bitmeden gidip bir kahve içeyim onla
Haldun: Peki kızım bende çıkışta Leventle konuşayım seni arayım
Zeynep: Teşekkürler Haldun amca diyip gider
Zeynep: Hasan ben kafeteryadayım sende gel hasta yoksa
Hasan=iki dakika içinde ordayım hayatım der ve kafeteryaya iner
Zeynep ve Hasan birbirlerine sarılırlar
Hasan: Özlemişim seni
Zeynep: Bende
Hasan ve Zeynep kahve içerler
Elaların hastane
Ela: of çok acıkmışım
Melis: Başımıza taş yağacak Ela ilk defa acıktım dedi
Sinan: Ela yeni yeni kimliğini buluyor. Otçul yaşamdan çıkmaya başladı.
Ela: Önceden ne vardı bende beyefendi?
Sinan: Her gün salata yenmezdi kızım
Ela: Aman
Ayça: Yarın bir şeyler yapalım
Ela: Bence de
Ozan: Ben fikrimi acilde söyledim benden tamam
Ela: Benden de
Sinan: Hadi bendende
Melis: Bensiz olur mu ya bendende tamam
Ayça: O zaman her zamanki cafemize gidelim
Ela: tamam
Akşam
Haldun: Kızım Levent’i çağırır mısın bana?
Sekreter: peki efendim
5 dakika sonra Haldun’un kapısı çalınır
Levent: Haldun Bey beni çağırmışsınız
Haldun: Evet Levent senden bir şey isteyeceğim
Levent: Buyurun Haldun Bey
Haldun=Levent senin bir reklâm filminde oynamanı istiyorum
Levent: Bildiğimiz reklâm dimi
Haldun=Evet topluma yararlı bir reklâm bu sadece doktorlar oynayacak başrolde sen olacaksın
Levent: Haldun Bey ben beceremem başka biri oynasa
Haldun: Levent senin oynamanı uygun gördüm ama hem diğer başroldeki oyuncuyla da yakışacağınızı düşündüm
Levent: Diğer oyuncu kim?
Haldun: Daha kabul etmedi ama benim çok sevdiğim biri bu kadarını bil gerisi sürpriz
Levent: Peki Haldun Bey topluma faydamız olacaksa neden olmasın dimi(gülümser)
Haldun= Peki şimdi arayıp müjdeli haberi veriyorum sana 1 ay izin tabi
Levent: Hastalarım nolucak
Haldun: Diğer beyin cerrahları ilgilenecek
Levent: Peki Haldun Bey ben çıkayım artık
Haldun: tamam Levent ben seni arar çekim saatini ve yerini söylerim
Levent: tamam Haldun Bey iyi akşamlar
Haldun: Sana da
Ela: olmazzzzzz
Zeynep: Ela bak bunu senden başkasına veremem bu rol çok iyi bir rol hem senden başkasına güvenemem
Ela: O kadar oyuncu var git onlara ver
Zeynep: Nolur Ela ya hem sen üniversiteye kadar tiyatro kulübünde değil miydin kaç tane başrol oynadın onları hatırla
Ela: kızım aynı değil
Zeynep: Ela bak kariyerim için çok önemli bu
Zeynep’in telefon çalar
Zeynep: Efendim Haldun amca
Ne kabul etti mi süper bu
Ela da kabul edecek inşallah
Sana da iyi akşamlar Haldun amca
Zeynep: Elacım sende kabul et daha da mutlu olayım
Ela: olmaz
Zeynep: neden ya
Zeynep gece boyunca Elayı ikna etmeye çalışır ve sonunda Ela daha fazla Zeynep’e karşı gelemez ve kabul eder.
Çekimler yarın öğleden sonradır
| |
|
| |
açelya(melisa)
Yaş : 29 Mesaj Sayısı : 278 Kayıt tarihi : 21/06/09 Doğum tarihi : 24/04/95 Başarı Sistemi : 6 Ruh Hali : Sanal Hayvanı : Takımı : Nerden : istanbul
| Konu: Geri: PAPATYA FALLARI Çarş. Tem. 08, 2009 5:17 pm | |
| 2.bölüm Sabah Ela hastaneden izin almaya gidecektir Zeynep’te stüdyoya gidip son kez eksiklik var mı diye bakacaktır. Gece Levent’e de çekim yeri ve saati söylenmiştir. Elaların hastanede Ela: Kadir Bey ben size bir şey sormaya geldim. Kadir: Tabi Elacım söyle noldu Ela: Hocam bir aylık izin istiyorum sizden Kadir: Bu kadar uzun izini napıcaksın Elacım Ela: Hocam bir reklâm filminde oynayacağım doktorla ilgili bir reklâm filmi ev arkadaşım reklâmcı Zeynep Öztürk çok ısrar edince kıramadım emin olun topluma yararlı bir reklâm diye kabul ettim Kadir: peki Elacım bir ay sonra seni burada bu önlükle görmek istiyoruz Ela: Memnuniyetle hocam Ayça: Şimdi ünlü mü oluyorsun sen Sinan: Kızım zaten ünlüydü o dünyaca ünlü beyin cerrahının kızı yani Ela: Sinan Sinan: tamam be Melis: Tebrikler canım Ozan: tebrikler Elacım Ela: Teşekkürler 1ay sonra görüşürüz artık Sinan: İnşallah bizi unutup gitmezsen Ayça: Sinan Sinan: bugünde herkes adımı ezberliyor Ela: hehehe Melis: oh sen 1 ay yırttın biz bundan ne zaman yırtacağız Ela: Emin olun Sinan’ı bile özleyeceğim. Sinan: Aman ben gidiyorum ya acilde hasta vardır hem Melis: Kaç kaç Ayça: Kızdırdık Ozan: Alınmaz o hehehe ASM Fikret: Zenan sen Suat beye Hasan sen Jülide Hanıma Duygu sen Arslan beye Ahmet dosyalar Güney benimle acile Güney: Levent Bey izinli galiba Hasan: hem de bir ay reklâm çekimi var bir tanecik sözlüm çekecek hem de Duygu: Hadi be ne ile ilgili Hasan: Doktorluk Zenan: Niye seni oynatmadı Hasan: Asistan olmayacakmış Zenan: Hımm Öğleden sonra stüdyo Ela: Merhaba ben Ela Altındağ Levent: Merhaba bende Levent Atahanlı(romantik bir gülüş ile) Ela: Tanıştığıma memnun oldum Levent: Bende. Pardon siz Nihat Altındağ’ın kızı mısınız? Ela: Oğlu gibi durmuyorsam evet kızıyım Levent: Çok şakacısınız Ela: E napalım Sinan’ın yanda dura dura(bunu sessizce söylemiştir) Levent: Efendim Ela: Daha demin ki cevap biraz sertti galiba özür dilerim Levent: Ne özrü efendim Zeynep: Güzel güzel başrol oyuncularımız kaynaşmış çekimlere geçelim mi artık Ela: Tamam Levent: tamam Zeynep: bugün prova yapacağız uzun sürmeyecek Ela: Tamam Zeynep: sevindiniz bakıyorum da Ela Hanım Ela: dün arkadaşlarla bir plan yapmıştık da ben aralarına katılamayacağım diye üzülmüştüm Zeynep hanımcım Leventse onları tebessüm ile izler Zeynep: Hadi çok çene patlattık başlayalım artık Ela: tamam kuşum Levent: hadi bakalım derler ve provalara başlarlar. Zenan: aşkım Suat: Efendim Zenan: 3012 deki hastanın dosyası Suat: hım öyle mi? Zenan: evet birtanem Suat: gel bakim buraya Zenan: Hastanedeyiz demesine kalmadan Suat Zenan’ı öpmüştü bile Zenan: Suat ya hadi hastaya Suat: sen yeter ki iste kraliçem Zenan: Suat Suat: Efendim hayatım Zenan: seni seviyorum Suat: bende Jülide: Hasan doğumhaneyi hazırlat Hasan: tamam efendim Duygu: Arslan Bey bir hastanız geldi Arslan: içeri al Duygu: buyurun efendim Arslan: hoş geldiniz Hasta: hoş bulduk Arslan: ne içerdiniz Hasta: şekerli bir kahve Arslan: Duygu duydun hadi Duygu: tabi efendim Duygu kahveleri götürmüştü hastaya ameliyat tarihi verilmişti O gün hastanedekiler için bitmişti ya çekim Zeynep: tamam kestik çok güzeldi Ela: sağol canım saat 8 buçuk olmuş Levent: Çok başarılıydın Ela Ela: Teşekkür ederim sende öyle Levent: Elanın telefonu çalar Ela: pardon der ve telefonu açar Ayça: Elacım çekimin bitti mi sensiz çekilmiyor buralar biz cafeye gideceğiz de sende gelir misin çekimin bittiyse Ela: aslında yorgunum ama sizi mi kıracağım yarım saate ordayım Ayça: yuppi süper Ela: tamam canım gelince görüşürüz bay bay Levent: ilk provamızı kutlayalım mı? Zeynep: bence olur Ela: benim arkadaşlara sözüm var ama isterseniz sizde gelin Zeynep: hastanedekiler mi? Ela: evet Zeynep: bence gidelim levent çok iyi insanlar Levent: peki o zaman Ela: Hasan’ı da ara o da gelsin Zeynep: tamam Ela: levent biz Zeynep’le benim arabayla gidelim sende bizi takip et Levent: tamam Zeynep: Hasan’ı aramıştır Hasan da gelecektir. Cafede Ayça: hadi ya nerde kaldı Melis: asıl reklâmda erkek başrol kimin onu merak ediyorum Sinan: aynen Ozan: bir tane doktordur Ayça: a ben bir kapıcıyı oynatacak sanıyordum Sinan: senden beklerim Ayça: hehehe Ela kapıdan içeri girer Ela: Sinan şu kızla uğraşma artık ya hehehe Sinan: aman canım sende sizleri sevdiğimden böyle davranıyorum ya size Ela: biliyoruz canım der ve Sinan’a sarılır Ayça: kızım bizde buradayız Ela: unutur muyum canım ya Der ve hepsine sarılır Ela: tanıştırayım levent Atahanlı Ozan: bildiğimiz levent Atahanlı mı? Ela: eğer bildiğin Levent Atahanlı ünlü beyin cerrahıysa evet Ozan: bende ozan Levent Bey der ve elini sıkar Levent’in Ayça: bende Ayça Melis: bende Melis Sinan: bende Sinan Levent: tanıştığıma memnun oldum S-A-M-O=bizde Zeynep: o hemen unutulduk bakıyoruz da Ayça: unutulur musun sen canım benim Muhabbet koyulaşmıştı Hasan da gelmişti konu evlilikten açıldı Levent: Hasanla Zeynep’in düğün yakında hem sizin senenin birinci olan cerrahi asistanı da evlendi sizler de var mı damat-gelin adayları? Asistanların hepsi Levent’in ‘hem sizin senenin birinci olan cerrahi asistanı da evlendi’ bu sözünden sonra Ela’ya baktılar. Herkesin Elaya baktığını fark eden Levent Ela’ya dönerek (üzgün bir ses tonuyla) Levent: sende galiba bir şeyler var Ela kim bu şanslı damat adayı Ela tam bir şey diyecekken Ayça: Şey pardon bizim senenin birinci olan cerrahi asistanı evlendi derken kimden bahsettiniz acaba? Levent: Zenan Parlardan (Birtan) Melis: Nerden anladınız Zenan’ın birinci olduğunu? Levent: ASM ye birincilikle giren o olduğu için hem neden böyle bir şey sordunuz? Sanki birinci Zenan değilmiş gibi konuşuyorsunuz? Ela: (söylemeyin bakışı atar) Melis: kızım hakkını yedirtme ya en iyi cerrah seninde en iyi olduğunu bilsin der sessizce Elaya Ela bir şey diyemeden Melis: Evet birinci olan Zenan değil Ela Levent: Ela Ela: evet der masum bir şekilde Levent: peki neden bizim hastanede çalışmadın?(neden ela neden kendini bu kadar uzak tuttun kendini benden der içinden) Ela: Levent Bey bunları sonra uzun uzun konuşsak Levent: tamam Muhabbet çok güzel gidiyordu saat gecenin 2si olmuştu Ozan: saatte baya geç olmuş kalkalım isterseniz yarın işe gideceğiz Melis: bence de der ve hepsi kalkar iyi geceler derler birbirlerine Levent farklı duygular içindeydi Eladan ya hoşlanıyordu ya da aşıktı. Hoşlanma olamazdı çünkü diğer hoşlanmalarında hiç böyle değildi. Galiba Ela’ya aşık olmuştu. İlk görüşte nasıl aşık oldu kendide bilmiyordu. Tek bildiği Elanın yanında kendini çok mutlu buluyordu. yorum istiyorum.....rica ediyorum:D:D | |
|
| |
açelya(melisa)
Yaş : 29 Mesaj Sayısı : 278 Kayıt tarihi : 21/06/09 Doğum tarihi : 24/04/95 Başarı Sistemi : 6 Ruh Hali : Sanal Hayvanı : Takımı : Nerden : istanbul
| Konu: Geri: PAPATYA FALLARI Perş. Tem. 09, 2009 3:47 pm | |
| 3. bölüm Sabah çekim Yönetmen: kayıt Levent: Ela hemen hastanın EKG sini al Yönetmen: Levent hafif telaşlı gibi söyle yeniden alıyoruz Levent: Ela hemen hastanın EKG sini al Ela: hemen Levent Bey Yönetmen: kestik güzeldi Ela ve Levent: ( kendi isimleriyle aynı gerçek hayattaki meslekleriyle çekiyorlar reklâmı(reklâmda yarım saatlik olduğu için normal bir dizi gibi çekilip sonradan kısaltılacak) Zeynep: tebrikler düşündüğümden de başarılıydınız E-L: ASM de Fikret bir hastanın odasında Zenan: Elif Demir.17 yaşında. Testlerde hemolitik üremik sendromu olduğuna karar verdik. Hastanın annesi: Bize de açıklama yapar mısınız? Fikret: Güney sen anlat bakışı atar Güney: hemolitik üremik hastalığı kılcal damarlarda kanama sonucu oluşan bir hastalıktır. Kızınızda olduğu gibi en büyük belirtisi kanlı ishal türüdür. Kızınızın en yüksek aşamada diyebiliriz. Kızınız ikinci aşamada. İkinci aşamada kılcal damarlarına ve böbrek endoteline bağlanan toksin arada bir reaksiyona neden olup akut böbrek yetmezliğine neden olur. Bunun sonucunda kan temizlenemez, idrar üretimi ya azalır ya da durur. Hastanın babası: Yani sonuç olarak (üzgün bir şekilde) Fikret: Plazmaferesis yapacağız kızınıza. Çekimde Yönetmen: Harikaydınız hepiniz Zeynep: Bence de senaryoyu çok iyi oynuyorsunuz Yönetmen: Sanki kırk yıllık oyuncular Ela-levent ve diğer doktor oyuncular= Teşekkür ederiz Akşam olmuştu bile Levent=Ela sahilde biraz oturalım mı? Ela= Şey Levent= Lütfen neden bizim hastanede çalışmadın merak ediyorum? Ela=Peki Ela= Zeynep ben bir iki saate gelirim eve Zeynep= Tamam canım bende Hasanla buluşacağım zaten Ela= Tamam canım. Hadi gidelim mi? Levent=Tamam benim arabayla gidelim yarın nasıl olsa bir daha buraya geleceksin sabahta ben alırım sizi Ela= Tamam der ve sahile giderler Levent=şurada güzel bir cafe var oraya oturalım mı? Ela=Tamam der ve cafeye otururlar Garsona isteklerini söylerler çaylarını içerken Levent=E Ela neden seçmedin bizim hastaneyi neden istemedin orda çalışmayı? Ela=Çünkü orda bana ihtiyaç yok Levent=nasıl yani? Ela=ASM Türkiye’nin en iyi hastanesi orada en iyiler vardır her zaman ama şu an çalıştığım yerdeki hocalarımda çok iyiler ama en iyiler değiller ki ASM de değiller. Orda çalışmak istememin diğer nedeni de doktorluğumun hakkını vermek istemem, çalıştığım yerde her gün binlerce hasta geliyor hepsinde acıklı bir hikâye acıklı bir hikâyesi olmasa da acıklı bir kaza ben doktorluğumu anlamam lazım onlara yardım etmem lazım. En iyi yardımı da o insanlara yapabilirim. Levent Elaya daha da aşık oldu Levent: Tek diyebileceğim kanatsız meleksin sen Ela: o aşamaya daha gelemedim hehehe Levent: sahiden öylesin Ela: Teşekkürler Levent: Nihat Bey Nazenin Hanım Amerika dalarmış senide çok seviyorlar tek çocuksun yani nasıl izin verdiler burada yaşamana? Ela: Şu an söyleyeceğim şaşırtabilir biraz babam burada çalışmamı istedi orda daha başarılı olabilirmişim ama burada edineceğim tecrübeler beni en iyiye götürürmüş bende babama güvendiğim için buradayım işte Levent: (içinden=Nihat beyi görür görmez ellerinden öpeceğim ya) Baban haklı Ela: Bence de Levent= Haldun Bey amcan sayılır ve seni kızı olarak görüyormuş onu nasıl ikna ettin bizim hastanede çalışmak istemediğine? Ela= Zor oldu ama babamı ikna ettikten sonra babamda söyleyince zar zor ikna oldu Levent gülümser Levent bu anın hiç bozulmasını istemiyordu Elanın gözlerine rahatça bakabiliyordu. Kısa bir suskunluktan sonra Levent= Senin gibi iyi, başarılı, güzel kızın kesin sevgilisi vardır? Ela (şaşırarak)hayır yok diyebildi. Ya senin?(Ela bunu nasıl diyebilmişti kendide şaşırmıştı) Levent= Hayır yok ama senin gibi bir sevgilim olmasını isterdim Ela utanarak ve hafif sinirlenerek kalkalım mı artık Zeynep’e bir iki saat dedim ama saat baya bir geç olmuş? Levent=Elanın tepkiye hiç şaşırmamıştı çünkü daha büyük bir tepki bekliyordu acaba Ela damı Levent’i seviyordu Levent= O…Olur kalkalım Arabada hiç konuşmamışlardı. Sessizliği sadece arabada çalan o anlamlı şarkı bozuyordu. Dert bende derman sende aşk bende ferman sende öldüren güldüren her gün ağlatan kalp sende mevsimler gelip geçse de aşk beni benden etse de dünyada hayat bitse de yine ölümsüz aşk bende
İstemem ayrılık boynumu büksün istemem aşkıma leke sürülsün ben rüyamda bile yalnız seni sevdim istemem baharda yaprak dökülsün aşkın alevse hasret bir kor senin yokluğunu kalbime sor dünyaya seninle gelmiş gibiyim sensiz yaşamayı düşünmek çok zor
sev demem sevme demem sende benim gibi sev diyemem ömrümün neşesini seninle buldum kaybedemem nerelerdeydim sevgilim seni kader mi sakladı yıllardır beklenen huzur şimdi beni kucakladı…Şarkı Levent’in duygularını anlatıyordu resmen özellikle son iki mısrası. Şarkı boyunca Levent Elaya baktı Elada kaçamak bakışlar attı Levent’e. Artık Elanın evinin önüne gelmişlerdi Şarkıda bitmişti Ela=iyi akşamlar Levent=iyi akşamlar der Ela tam kapıdan çıkacakken Levent Elanın kolundan tutup Elanın yanağından öptü. Ela: İyi akşamlar der ve evine girer kaçarcasına Leventte teknesine gitmişti yatağına uzanarak gözlerini kapatır çünkü her gözünü kapatışında Elasını görüyordu doğrusu Elası hiç aklından gözünün önünde gitmiyordu ki… Ah Ela ah aklımı başından aldın Nolur çok şey istemiyorum sende beni sev mutlu olalım ömrümüzün sonuna kadar der ve uykuya dalar. Zeynep: Kızım nerde kaldın öldüm meraktan? Ela: Zeynep yarın konuşalım mı canım şu an çok yorgunum Zeynep= Ela noldu? Ela: Galiba Levent bana aşık Zeynep: Galiba sı yok bu işin adam sana kör kütük aşık gözlerinden anlaşılıyor sana her baktığında kalbini bir sevinç kaplıyor. Peki ya sen… Sende ona karşı bir şeyler hissediyor musun? Ela: Bilmiyorum galiba ama o bana aşık değil bende ona sadece öyle hissediyoruz. Birlikte fazla zaman geçirdiğimizden kaynaklanan bir duygu bu Zeynep: Bence öyle değil canım Leventte çok iyi biri seni çok seviyor ve sana çok değer veriyor. Ela: Tamam canım düşüneceğim hem daha kendi kendimize gelin güvey olmayalım değil mi yani hem onu bunu boşver de Nişan iki hafta sonra senin işin tamam tabi benim alışveriş yapmam gerekiyor. Zeynep: beraber gidelim hafta sonu bir şekilde erteleriz çekimleri Ela: olur. Haftaya ailelerimiz geliyor sonunda çok özledim onları Zeynep: Bende canım Ela: Neyse ben yatayım Zeynep=iyi geceler birtanem der Elayı yanağından öper Elada Zeynep’in yanağından öper Ela Levent’e nasıl davranacaktı hiçbir fikri yoktu. İyi davransa çok aceleci olmaz mıydı daha 2 gündür tanıyorlar birbirlerini kötü davransa Levent’in kalbini kırmaz mıydı onu üzmez miydi? Ela Bunları düşünürken uykuya yenik düşüp uyumuştu. | |
|
| |
açelya(melisa)
Yaş : 29 Mesaj Sayısı : 278 Kayıt tarihi : 21/06/09 Doğum tarihi : 24/04/95 Başarı Sistemi : 6 Ruh Hali : Sanal Hayvanı : Takımı : Nerden : istanbul
| Konu: Geri: PAPATYA FALLARI C.tesi Tem. 11, 2009 12:12 pm | |
| 4. bölüm Sabah Ela ve Zeynep kahvaltılarını etmişlerdi çıkmak için hazırlanıyorlardı. Tam o sırada kapı çalar Ela kapıyı açmaya gider kapıyı açtığında Ela= Levent der şaşırarak Levent= Elindeki beyaz lilyumları Elaya uzatarak bunlar senin birde unuttun galiba arabanı stüdyoda bıraktın bende yarın sabah alırım ben sizi dedim Ela= Arabayı hatırlıyorum ama senin alacağını unutmuşum artı çiçekler çok güzel teşekkür ederim Levent=Önemli değil senden güzel değiller Ela ve Levent anlamlı bir şekilde bakışıyorlardı. Ta ki Zeynep aşağıya inene kadar Zeynep= Hoş geldin levent Levent= hı… Pardon hoş bulduk… Çıkalım mı? Ela=Bence de çıkalım evden çıkarlar Zeynep zar zor Elayı öne oturtturur. Arabada Ela= Levent böyle olmadı ya evde sana bir şey ikram edemedik seni yarın akşam yemeğe bekleriz. Bu hatamızı telafi etmemiz lazım Levent=Ne hatası canım ya zaten ayaküstü uğramak oluyor benim ki onun için hata demeyelim o zaman yarın akşam sizdeyim. Zeynep=süper Hasan’ı da çağırırım. Süper 4’lü oluruz ne güzel(Zeynep bunları söylerken gülmemek için kendini zor tutuyordu) Ela bunları duyunca öksürük tuttu ela’yı. Leventte gülümsedi ancak Levent’in içini bir sevinç kapladı. Stüdyoya gelmişlerdi çekimlere erken başladılar çünkü erkenden bitireceklerdi. ASM’ de öğle tatili Suat: Haldun bey Levent kimle oynuyor bu reklâm işini Levent kabul ettiğine göre iyi bir reklâm Haldun: Aslında reklâm diye geçiyor ama kısa metrajlı dizi diyebiliriz. Cerrahlıkla ilgili. Ela Altındağ ile oynuyor. Zenan: Ela Altındağ Nihat Altındağ’ın kızı mı? Haldun: Evet Zenan: Türkiye’ye bu reklâm için mi geldi Haldun: Hayır. Çalışmak için o da cerrah olacak şu an cerrahi asistanı Zenan: Anlaşılan babası kadar başarılı değil Haldun: Hiçte öyle değil birinci oldu ASM’ ye girmek istemedi düşük devlet hastanelerinde ona daha çok ihtiyaç var diye kariyerini hiçe sayarak orda çalışmaya başladı Zenan: Zenan bunları duyunca bozulmuştu(Zenan’ın huyudur önyargılı olması)süper… Ben onun kadar cesaretli olamazdım bu da bir cesaret işi sayılır çünkü. Haldun ve Suat: Bence de derler aynı anda Çekimler Zeynep yönetmenle bir şeyler konuşur sonra yönetmen: Ela Ayberk’le bir öpüşme sahnen var Ela bir şey diyemeden Levent: Ne olmaz Herkes Levent’e şaşkınca bakıyordur Zeynep hariç Zeynep’te gülüyordur sessizce Levent mağdur kaldığı bakışları fark edince Levent: yani şey Ela: Ney gibi bakış atar Levent: Şey işte he doktorluk reklâmı bu aşk reklâmı değil hem doktorları böyle küçültmeyelim hastane içinde öpüşme olmaz Sen ne düşünüyorsun bu konu hakkında Ela? Ela o an sevinçli gibiydi Levent onu kıskanıyordu. Ama Ela hala erken olduğunu düşünüyordu. Ela: Bende sana katılıyorum. Ayberk sessizliğini koruyordu bu da Levent’i sinir ediyordu. Hiç karşı çıkmadı bile belki… Belki o da Ela’yı seviyordu Zeynep: Levent bu kadar öfkelenme der göz kırparak ve sözüne devam eder sadece şakaydı Levent büyük bir iç çekti aynı şekilde Ela’da Akşam olmuştu Levent: Bir yerlere gidelim mi? Zeynep: Biz alışverişe gideceğiz sende gel tabi sıkılmazsan Levent bunu çok istiyordu ama doğru olur muydu? Levent: yok ben gelmeyeyim siz rahat rahat alışveriş yapın Ela: Peki sen bilirsin iyi akşamlar Zeynep: iyi akşamlar Levent: size de der ve giderler
Ela ve Zeynep bütün akşam alışveriş yaparlar Ela’ya kıyafet zor beğendirmişlerdi. Bütün kıyafetlerde bir kusur buluyordu. Nişan için elbise ve normalde giymek için kıyafetler almışlardı. Ela: Çok yoruldum ama değdi Zeynep: Valla öyle oldu süper elbise bence sana da çok yakıştı gören ben değil sen nişanlanıyorsun sancak. Ela: Zeynep sen her halinle süpersinJ Zeynep: teşekkürler birtanem sana çekmişim Ela: J Sabah Çekim bugün öğlene kadardı Devlet hastanesinde Didem= Melis Deniz beye Ayça Yağmur hanıma Sinan acile Ozan dosyalara Herkes işinin başına geçmişti bile ASM’ de Zenan: Suat bir gün şu Elayla tanışmak istiyorum araştırmalarıma göre iyi kız Suat: Zenan birde kızı araştırdın mı? Zenan: Napabilirim merak ettim Suat: Kıza ne diyeceksin seni çok merak ettim mi? Zenan: öf sen geç dalganı levent beyle konuşacaksın Suat: Ben mi? Zenan: herhalde sen benim en yakım arkadaşım değil levent senin en yakın arkadaşın Suat: Tamam Zenan tamam başımın belası Zenan: seni seviyorum Hasan: alo Zeynep Zeynep: efendim aşkım Hasan: seni özledim de bir sesini duyayım dedim Zeynep: iyi oldu bende seni özlemiştim he bu arada akşam bizdesin leventte gelecek Hasan: Tamam hayatım şimdi kapatmak zorundayım acile hasta geldi çok öpüyorum Zeynep: tamam birtanem Çekim Ela: Ayberk sen hastanın tahlillerini yaptırdın mı? Ayberk: evet yaptırdım Ela: sonuç? Ayberk: kötü Ela: asıl bunu ailesine nasıl söyleyeceğiz . . . Ela ve Ayberk sahnesi bitmişti daha doğrusu çekim bitmişti Yönetmen: evet burada da doktorların en zorlandıkları durumu gösterdik Zeynepçim ellerine sağlık çok güzel senaryo hazırlamışsın Zeynep: teşekkür ederim Yönetmen: Ela sana da teşekkür ederiz hastalıklarda yardımcı olduğun için Ela: önemli değil Çıkışta Levent: bırakayım mı? Ela: teşekkürler gerek yok Levent: tamam akşam görüşürüz Zeynep: görüşürüz Ela ve Zeynep akşam için yemek yapmaya başladılar Ela: (yemek kitabına bakar) patlıcanları soyun 20–25 dakika suda bekletin diyor Zeynep= tamam ben soyuyorum… Of ela ya tutturdun patlıcan oturma yapalım diye Ela: Napabilirim çok seviyorum bir defada kendi elimden yemek istiyorum Zenan: Hasan neyse biliyor senin yemek yapamadığını da Levent’e yazık oldu Ela: of çok konuşma bakayım Zeynep: onları bitirdim der ve oturtma yapmaya devam eder Elada pilav ve cacık yapar. Ve daha birçok yemek yaparlar. Ela ve Zeynep yukarı çıkıp hazırlanmaya başladılar Ela
Zeynep:
(Kıyafetleri bunlar) Levent elinde beyaz lilyumlarla gelmişti kapıyı çalar Ela: hoş geldin Levent: hoş bulduk bunlar size Ela: teşekkürler girsene Hasan: kapı kapanmadan yetiştim Ela: hoş geldin eniştecik Hasan: hoş bulduk baldız Ela: of deme öyle Hasan: seni kızdırmayı seviyorum napayım Ela: of of başımın belası Levent: hadi girmeyecek misiniz? Hasan: geldik hocam Levent: üşüteceksiniz diye dedim Ela: bize bir şey olmaz Zeynep: siz yine birbirinizi kızdırmaya çalıştınız değil mi? Ela: a Zeynep biz öyle bir şey yapar mıyız? Zeynep: bende suç tabi siz öyle şeyler hayatta yapmazsınızyemekte neler olucak? ela ve levent arasında gelişme olucak mı? | |
|
| |
açelya(melisa)
Yaş : 29 Mesaj Sayısı : 278 Kayıt tarihi : 21/06/09 Doğum tarihi : 24/04/95 Başarı Sistemi : 6 Ruh Hali : Sanal Hayvanı : Takımı : Nerden : istanbul
| Konu: Geri: PAPATYA FALLARI Salı Tem. 14, 2009 5:54 pm | |
| 5. bölüm Hasan: herhalde aşkım Zeynep: bunlar hep böyleler birbirleriyle uğraşmayı çok seviyorlar… Ama çok şanslıyım çünkü kardeşim ve kalbimin sahibi kardeş gibi oldular Ela: hasan biz aynı yaştayız sana abi demem ay farkıyla büyük olsan da Herkes gülüşürler Zeynep: bir eve iki çocuk fazla ya Ela ve hasan: Zeynep Zeynep: hadi yemeğe yavrucaklarım Leventte onları mutlulukla izliyordu elası ne kadarda mutluydu ayrıca çokta güzeldi levent elaya sarılmak istiyordu ama yapamazdı Leventler masaya otururlar ela servis yapar Levent: siz bir yerden benim en sevdiğim yemekleri mi örgendiniz? Ela ve Zeynep şaşırarak bakar Levent: patlıcan oturtma-pilav-cacık Ela: benimde en sevdiğim yemeklerdir.(ayrıca benimde her gün yiyebilirim derim yani:) Levent: yemekler müthiş olmuş Hasan: ellerine sağlık aşkım ela seninde diyeceğimde sen ve yemek zor Zeynep: hasan pilav cacık ve tatlıları ela yaptı Hasan: ela sen kursa filan mı gidiyorsun? Ela: hayır Zeynep’ten gördüğüm kadarıyla Levent: her şey mükemmel olmuş ya Ela: teşekkürler Sofradan kalkarlar çaylarını içerler, tatlılarını yerler ve koyu bir sohbete girerler. Zeynep: tabu oynayalım mı? Hasan: bence oynayalım Levent: tamam Ela: hayır desem de fayda etmez zaten demeyi de düşünmüyorum Zeynep: tamam biz hasanlayız Ela: bizde leventleyiz zaten kimse kalmadı yastıkla olamayacağıma göre Levent: a ela aşk olsun Ela: yok levent yanlış anladın öyle demek istemedim Levent: şakaydı sadece Zeynep: tamam ilk biz anlatalım Ela ve levent: tamam Kelime: uyurgezer Zeynep: bak şimdi ben gece kalkıyorum evi dolaşıyorum hatta buzdolabına gidip yemek yiyorum Hasan: evlenince de sakın böyle bir şey yapma hehe Zeynep: hadi hasan ya zaman daralıyor Hasan: uyurgezer misin sen kızım Zeynep: evet uyurgezer Kelime: doymak Ela: biz daha demin ne yaptık? Levent: güldük Ela: tamam gelme anına gidelim sen hasanla bizi çağırdın sonra ne yaptık Levent: yemek yedik Ela: yemek yiyince noldu Levent: doyduk Ela: onu mastar yap Levent: doymak Gece böyle devam etmişti hepsi çok ama çok eğleniyorlardı. Taki saatin sabahın 4ü olduğunu öğrenene kadar Hasan: baya geç olmuş şimdi eve git saat 4 buçuk yatmaya hazırlan 5 bir saat sonra kalk Fikret Hanım kafamı kıracak Ela: Allahtan çekimler 3 hafta yok siz balayından gelene kadar tek tük çekeceğiz Levent: o zaman yarın öğleden sonra hastaneye gideyim hastalar kaldı öyle kendi hastalarımı başka doktorlara emanet etmek zor geliyor Ela: Ela: bende yarın gideyim hastaneye bizimkiler zaten ne zaman bitecek çekimler diye soruyorlar Levent: sen orda mı çalışacaksın hala Ela: neden çalışmayayım ki orda Levent: artık iyice ünlendin hastalar rahat bırakmaz Ela: benim hastalarım öyle şeylere bakmazlar Levent: bende mi senle aynı hastanede çalışsam hastalarını birde ben tanıyayım Ela: Zeynep: hasan burada kal oda boş her zaman kaldığın levent istersen sende kal çok geç oldu Levent: şey Ela: şey mey yok hadi kalıyorsunuz Hasan: tamam canım Levent: tamam Ela: ben yatakları hazırlayayım hasan senin kaldığın oda hazır zaten Levent’in kalacağı odayı hazırlayıp geliyorum leventte lavaboya gitti levent için süper gündü elayla birlikte tam bir gün geçirmişlerdi Ela levent için odayı hazırlamıştı kapı kapalı olduğundan dıştan levent içerden ela kapının kolunu tutmuşlardı aynı anda açtıklarında burun buruna geldiler ikisinin de kalbi deli gibi çarpmaya başladı Ela: iyi geceler Levent: iyi geceler Ela odasına gitmişti üstünü değişmişti ve yatağa uzanarak hemen yatmıştı Zeynep saat 6da hasanı uyandırdı hasan hastaneye gitti Zeynep’te geri uyudu Birkaç saat sonra ela uyandı güzel bir kahvaltı hazırladı levent uyandı elanın peşine Levent: günaydın Ela: günaydın Levent: erkencisin Ela: pek sayılmaz yeni uyandım sayılır Levent: peki bakalım Ela: ben bir Zeynep’i uyandırıp geliyorum Levent: bırak yatsın bekleriz onu zaten geç yattık Ela: haklısın kahve içer misin? Levent: olur Ela: bahçeye çık sen bende kahveleri yapıp geliyorum Levent: yardım edeyim Ela: levent hadi bahçeye Levent: peki Ela ikisine de kahve yapıp gelmişti Levent: hava çok güzel Ela: evet Levent: ela çekimler bitince hala görüşecek miyiz? Ela: tabiki de Levent Levent: bilmem belki bir daha görüşmek istemezsin diye düşündüm Ela: saçmalama ya... Neyse biz kahvaltımızı yapalım Zeynep’in çekimleri yok çıkarken de ona hazırlarım. Levent: tamam der ASM’ de Fikret: levent beye çok ihtiyaç var Hasan: hocam bugün öğleden sonra gelecek Fikret: peki Ela Levent Levent: her şey mükemmel olmuş Ela: teşekkür ederim Levent: ela bugün yemeğe çıkalım mı ama baş başa senle konuşmak istediklerim var? Ela: merak ettim ne hakkında Levent: olmaz Ela: peki Ela ve levent kahvaltılarını yapmışlardı Zeynep’e de kahvaltı hazırlayıp çıktılar Didem: hoş geldin ela Ela: hoş bulduk hocam Didem: çekimler bitti mi? Ela: yok ama az kaldı bende çalışmaya geldim Didem: tamam ama sana hem iş hem de tatil verelim bu yorgunluğun üzerine dinlen Ela: dosyalar mı? Didem: bilemediniz ela hanım seminer Ela: seminer mi? Didem: evet. 3 günlük İzmir’e Ela: İzmir Didem: ela çok şaşırdın. Ne yapalım asistan eksildi sen gidince sen geldin sen git seminere deniz beyle gidiyorsun bu akşam 9da uçağınız kalkıyor ve hemen eve gidiyorsun Ela: bari bir tane hastaya baksaydım Didem: ela hadi Ela: tamam hocam ben kaçtım Didem: kaç bakalım Ela eve gider Zeynep’te kahvaltısını bitirmişti ortalığı topluyordu. Zeynep: ela noldu? Ela: İzmir’e gidiyorum Zeynep: ne… Ne zaman… Neden Ela: bu akşam 9da seminer için Zeynep: kaç günlük Ela: 3 Zeynep: of ya nişan haftasında 2 gün sonra da annemler geliyor napacığım Ela: zaten senin her şeyin tamam varsa tek tük küçük ayrıntılardır onları da annemlerle halledersin Zeynep: of ya Ela: mızmızlanma meleğim hadi… Onu boşverde ben bugün leventle yemeğe çıkacaktım telefonda dersem ayıp olur onların öğle yemeklerine bir saat var değil mi? Zeynep: evet Ela: tamam ben duş alıp çıkacağım hastaneye gelecek misin? Zeynep: yok canım Hasan işinden olmasın Ela: tamam birtanem Ela gider duşunu alır ela levent görüşmesinde neler olucak | |
|
| |
açelya(melisa)
Yaş : 29 Mesaj Sayısı : 278 Kayıt tarihi : 21/06/09 Doğum tarihi : 24/04/95 Başarı Sistemi : 6 Ruh Hali : Sanal Hayvanı : Takımı : Nerden : istanbul
| |
| |
açelya(melisa)
Yaş : 29 Mesaj Sayısı : 278 Kayıt tarihi : 21/06/09 Doğum tarihi : 24/04/95 Başarı Sistemi : 6 Ruh Hali : Sanal Hayvanı : Takımı : Nerden : istanbul
| Konu: Geri: PAPATYA FALLARI Salı Tem. 28, 2009 11:33 am | |
| 7. bölüm
Uçak inmişti ela kimsenin onları almaya gelmesini istememişti
Ela: buradan bize gidelim
Deniz: ben eve gitsem iyi olur duş filan almam gerek
Ela: o zaman duşunu al dinlen biraz bize gel Zeynepler şimdi çok güzel yemekler yapmıştır hem senide bekliyorlar kırmazsın bizi değil mi?
Deniz: tamam baş belası geliyorum
Ela: baş belası sensin be
Deniz: a o nasıl söz bakayım
Ela: bilindik bir söz J
Deniz: ah ah baş belası ah
Deniz elayı eve bıraktı ve kendi evine duş almaya gitti
Elaya kapıyı Zeynep açar
Zeynep: hoş geldin birtanem
Ela: hoş bulduk güzelim
Zeynep: annemler arka bahçede
Ela: tamam canım der ve arka bahçeye çıkarlar
Nazenin: kızım hoş geldin der ve elaya sıkıca sarılır elada annesine
Ela: sizde hoş geldiniz
Nazenin: çok özlemişim seni, sizi
Ela: bende, bizde annecim
Derya (Zeynep’in annesi) : unutulduk hemen
Ela: sen nasıl unutulursun derya sultan
Derya: gel buraya cadı der ve elaya sıkıca sarılır elada derya teyzesine
Nihat: Mehmet görüyorsun değil mi kızıma sarılmak için sıra bekliyorum
Mehmet(Zeynep’in babası): anlıyorum seni çünkü şuan bende sıra bekliyorum
Hepsi bu laf üzerine gülüşürler ela babasına ve Mehmet amcasına sarılır özlem giderirler
Akşam
Ela: deniz bize gelecek yemeğe Leventle Hasan’ı da çağırsana Zeynep
Zeynep: tamam birtanem
Nazenin: hadi bizde hazırlanalım
Ela: nereye anne
Nazenin: Haldun amcalarla yemek yiyeceğiz
Ela: hım akşam orda kalmayacaksınız değil mi?
Nazenin: bilmiyoruz Haldun la Nisa kalırsınız diyorlar ama belli değil
Ela: kalmayın ya
Nazenin: bak teyzen hazırlandı ben hala hazırlanacağım
Nazenin yukarı üstüne giyinmeye çıkar
Derya: e ela senin mürvetini ne zaman göreceğiz yavrum
Ela: 1 Ocak 2010 da eğer o tarihte evlenmezsem bir daha evlenmem hehe
Derya: yine gırgıra vurdu hayatında biri yok mu?
Ela: olmaz mı teyzecim siz varsınız
Derya: tamam anladım kalbin boş evlilik yok 4 5 sene
Ela: akıllı teyzem benim der ve deryayı öper
Derya: teyzeyle böyle konuşulmaz cadı der ve elaya sarılır
Zeynep: kıskanıyorum ama
Derya: gel aramıza der ve üçü sarılırlar ne çok özlemişim meğer ben kızlarımı
Zeynep: bizde çok özledik annecim der ve ayrılırlar nazenin iner Zeynep ve elayı öperler çıkarlar
Zeynep levent ve hasana haber vermişti
Kapı çalar gelen denizdi
Ela: hoş geldin
Deniz: hoş bulduk baş belam
Ela: ya deniz
Deniz: tamam cadı bir şey demiyorum
O sırada leventle hasan da gelir
Ela: levent hasan der ve ilk hasan sarılır
Hasandan ayrılır Levent’e sarılır ve içeri geçerler
Zeynep: hoş geldiniz sofra hazır hadi masaya
Masaya geçerler
Zeynep: e ela ne yaptınız anlat bakalım
Ela: (gülerek deniz’e bakar)levent bu sırada elaya bakar sinirli bir şekilde
Hasan: eee
Ela: napalım işte eğlendik durduk tatildi ya resmen sanki tatile gittik
Deniz: ben zaten tatile gitmiştim sen çıktın birdenJ
Ela: anlayacağınız bir tatil yaptık geldik şansımıza havalarda süperdi
Zeynep: oh ne güzel
Ela: ama biraz daha dursaydık otelde bizi attıracaklardı kesin J
Levent: neden
Ela: deniz yaptıklarını doğrusu senin yüzünden benimde yaptığım şeyleri sen anlatmak ister misin?
Deniz: seve seve. Hem ne güzel eğlendik sen de ilk yapmak istemedin ama istiyordun yapmak eğlenmek
Levent: e merak ettik
Deniz: şimdi kadının teki beni kesiyordu
Ela: teki mi hepsi nerdeyse
Deniz: yok canım artık
Ela: öyle
Deniz: tamam öyle olsun kadının yanında geçerken elaya döndüm ve kolumu boynuna doladım karıcım hep böyle tatil kaçamakları yapalım artık dedim ela da oyunu anladı olur kocacım dedi tabi kadını görmeniz lazım yüzü şekil değiştirdi ve bir daha bakmadı bana
Zeynep: ne güzel ela senin ağzın niye yara oldu canım?
Ela: deniz yüzünden… Teknedeydik denizin ortasında deniz ben biraz denize gireceğim dedi bende tamam dedim denize atladı aradan iki üç dakika geçti deniz ortada yok teknenin başına geldim birden karşıma ağzı kanlı köpek balığı çıktı resmen dondum deniz diye bağırıp ağlıyorum kaptanda çıktı birden deniz köpek balığı maskesini çıkardı ve gülmeye başladı kaptanla bizi görmen lazım şaşkın halde hem ağlıyor hem denize bakıyoruz neyse ki aradan 1 saat geçti de sakinleştik
Levent: anlaşılan baya bir eğlendiniz
Deniz: hem de nasıl tahmin ettiğimden bile güzel geçti
Zeynep: bu yaz sende gel bizle
Hasan: bence de
Deniz: bakalım bu yaz baya bir yoğun olacağım belki tatile çıkamam
Hasan: inşallah çıkarsın tatile
Deniz: inşallah
Çok güzel bir akşam geçirmişlerdi. Yarın Hasanla Zeynep’in nişanı vardı. Levent arık elasızlığa dayanamıyordu. Elaya tüm gerçekleri söyleyecekti. Elaya bu kadar yakınken o kadar uzak olmak artık Levent’i yormuştu. Sevdiği kadını başkasıyla görmek istemiyordu. Biraz daha geç kalırsa Elayı sevdiğine elaya söylemeye korktuğu şey başına gelecekti. Elayı başkalarıyla görecekti. Levent bunları düşünürken uykuya dalmıştı. Yarının kime ne getireceğini bilmeden. biliyorum kısa bir bölüm oldu özür dilerim ama bir daha ki bölümleri uzun yazmaya çalışacağım | |
|
| |
açelya(melisa)
Yaş : 29 Mesaj Sayısı : 278 Kayıt tarihi : 21/06/09 Doğum tarihi : 24/04/95 Başarı Sistemi : 6 Ruh Hali : Sanal Hayvanı : Takımı : Nerden : istanbul
| |
| |
açelya(melisa)
Yaş : 29 Mesaj Sayısı : 278 Kayıt tarihi : 21/06/09 Doğum tarihi : 24/04/95 Başarı Sistemi : 6 Ruh Hali : Sanal Hayvanı : Takımı : Nerden : istanbul
| Konu: Geri: PAPATYA FALLARI Paz Eyl. 13, 2009 2:36 pm | |
|
Sabah olmuştu artık. Evdekiler teker teker kalktılar bugün Zeynep’le Hasan tatile gideceklerdi. Yorucu nişanından sonra güzel bir tatili hak etmişlerdi. Birkaç gün sonrada Derya Mehmet Nazenin Nihat Fransa’ya döneklerdi. Kahvaltılarını etmişlerdi evin kapısı çaldı
Ela: ben bakarım dedi kapıyı açtı gülümseyerek kapıyı açmıştı ancak gördüğü kişi karşısında gözleri dolmuş hatta gözyaşları akmaya bile başlamıştı.
SENİ SEVİYORUM! Çünkü sen, şimdiye kadar hiç başaramadığım şeyleri, kendimle dost ve barışık olmayı ve hiç bir zaman tadamadığım kadar mutlu olmamı sağlıyorsun. Ve bütün bunları yalnızca sözlerinle, dokunuşunla yâda işaretle değil, kendin olmakla yapıyorsun
Ela: emre diye çığlık attı ve bayıldı
Elanın sesini duyanlar hemen kapıya geldiler ve şaşırdılar
X: ben sadece Zeynep’i tebrik etmeye gelmiştim
Nazenin: hemen hastaneye götürelim der
Zeynep: evet sinir krizi geçiriyor olabilir dedi. Ve X hemen Elayı kucağına aldı arabayı çalıştırdı.
X: ben buraları bilmiyorum o yüzden siz önden gidin bizde geliyoruz
Nihat: tamam hemen Haldun’un hastanesi gidelim derler ve hastaneye varırlar
Elayı acile alırlar onları gören levent hemen Elanın yanına gider ve muayene edip odaya aldırır
Levent: merhaba
Diğerleri: merhaba
Levent: nasıl oldu da ela bayıldı
Derya: Ahmet’i karşısında görünce oldu
X=Ahmet
A: hep benim yüzümden 6 sene sonra karşısına çıkarsam böyle olur işte
Mehmet: sinir krizi geçiriyor olabilir mi ela
Levent: bilmiyorum uyanmadan anlayamayız ama bana önce en baştan neler olduğunu anlatabilir misiniz?
Zeynep: levent’e anlatmamızda hiçbir sakınca yok siz burada bekleyin ben levent’e oturarak kafeteryada anlatırım Hasan’ı da arar tatili bir hafta ertelemesini söylerim
Nihat: tamam kızım
Zeynep ve levent kafeteryaya inerler
Zeynep: Ahmet Emre’nin abisi. Emre de elanın ilk aşkıydı. Ortaokuldan lise sona kadar çıktılar. Tam 8 sene çıktılar. Herkes onların aşklarına imrenerek bakarlardı. Çünkü ayrılmamak için ellerinden geleni yaptılar lisede de aynı okuldaydık. En büyük hayalleri Asm’ye 1. olarak girmekti. Ela beyin cerrahisi istiyordu emre de kalp cerrahisi. Hatta bu konuda şakalar yapıyorlardı birbirlerine. Emre kalbimi açıp sana olan sevgimi göstereceğim sonra senin kalbini açıp hangimizin sevgisi daha çok ölçeceğim der gülüşürlerdi. Elada beynimi açıp sana göstereceğim senden başka hiçbir şey düşünmeyen senle dolu olan beynimi senin beynini de açacağım hele beyninde başka bir kıza rastlayayım görürsün sen derdi. Hep gülerlerdi aynı sözlere ÖSS ye girmişlerdi ikisinde süper geçmişti sonra sonuçlara baktılar ikisinde sadece bir yanlışı vardı inanması zordu ama gerçekti zoru başarmışlardı birbirlerine olan aşkları olmasaydı bu imkânsızdı. Emre Asm’ye girmek istiyordu ama Ela istemiyordu orda ona ihtiyaç olmayacağını sanıyordu emre ise Asm’de iyi bir cerrah olduktan sonra devlet hastanesinde çalışma kanısındaydı. Ela’yı biraz ikna etmişti burada da ayrılmamak için Ela kabul etmişti. İlişkileri süper gidiyordu. Ta ki Emre’nin kaza yapıp öldüğü haberini alınana kadar. Ahmet Emre ye yani kardeşine çok benziyor. Ela 6 sene sonra görünce tabi çok kötü oldu. Bunları anlatırken Zeynep’in gözlerinden yaşlar boşalıyordu.
Levent: çok… Çok üzüldüm Elanın yanına gidelim uyanmıştır
Zeynep: hı hı sen git ben Hasan’ı arayıp geliyorum Hasan o gün izin almıştı valizlerini hazırlamak için
Levent ela’nın odasına girmişti Nazeninlerde kapıda beklemekteydiler.
Levent odaya girdiğinde Ela’yı ağlarken görür. Levent hemen Ela’nın yanına gider ve sarılır Elada levent’e dönerek
- Sakın beni bırakma olur mu sende elimden kayıp gitme
Levent: Asla birtanem asla seni bırakmayacağım der
İkisi de birbirlerine sarılmışlardı akıllarında sadece birbirleri vardı
Ela: Gitme, Gidişin yok oluşların başlangıcı olur, Gidişinle uysal çocuk ölür, Yerine acımasız bir ben kalır.
Levent: Gitmem
Hiçbir yere gitmem korkma Giden hep onlar oldu iyi bilirim Hayata inat değişmedim Adını bilmediğim sevgilimi bekledim.
Terk etmedim düşüncelerimi Yalnız bırakmadım yüreğimi Satmadım benliğimi Saflığımı hiç yitirmedim
Meydan okudum yalanlara Sadece kendini düşünen insanlara. Kalbimin sesini dinledim Ben yolumu hiç değiştirmedim.
Seni de beklerim sevgilim gibi Senide düşünürüm kendim gibi Senide severim yüreğim gibi Terk etmem seni düşüncelerim gibi.
Peki ya sen de gidersen diğerleri gibi İnandığım değerleri yıkarsan bir anda Karşıma geçip gülersen bana Yıkılır mıyım sence kendine bir sorsana
Boynumu eğerim, gözlerimi göremezsin Sırtımı dönerim, yüreğimi hissedemezsin Bulunduğun yeri terk ederim, bakarsın ardımdan Bir daha geri dönmem, yanlışınla yaşarsın ömrün boyunca.
Nazeninler içeriye girmişlerdi. Ela ve levent fark etmemişti onların içeriye girdiklerini. Nazeninler gördükleri manzara karşısında sadece tebessüm etmişlerdi
Nihat: öhö öhö
Ela ve levent birbirlerinden ayrılırlar
Nihat: levent elanın durumu iyi mi?
Levent: testlerden sonra cevap verebilirim Nihat Bey testler şimdi gelmek üzeredir
Hemşire: levent bey ela hanımın testleri
Levent(gülümseyerek) geldi bile
Levent testlere bakarak: durumu gayet iyi sadece kısa süreli bir şok geçirmiş o kadar endişelenecek bir şey yok
Nazenin: kızım iyi misin?
Ela: evet annecim Ahmet abi nerde?
Nazenin: kapının önünde
Ela: neden girmedi içeriye
Nazenin: seni üzmek istemedi
Ela: Ahmet abiyi görmek istiyorum
Derya: emin misin kızım?
Ela: evet
Zeynep Hasan’ı aramış odaya gelmişti
Mehmet: Zeynep Ahmet’i çağırsana
Zeynep: ama ela
Mehmet: ela istedi
Zeynep kapıya çıkar ve kapıda elanın durumunu öğrenmek için kapıdan birinin çıkmasını dört gözle bekleyen Ahmet’e dönerek: Ahmet abi Ela seni çağırıyor
Ahmet: emin misiniz?
Zeynep: evet anlamında başını sallar
Ahmet yavaşça içeriye girer
Ela: Ahmet abi
Ahmet: ağabeycim der ve elaya sarılır
Birbirlerine sarılırken gözyaşları cişeleniyordu
Ahmet: ela artık ağlamayalım 6 sene geçti üzerinden artık hayatlarımıza yön vermeliyiz. Ela başkalarını da sevmelisin emre de böyle isterdi. Mutlu olmanı seni seveni seninde sevip evlenmeni isterdi
Ela: belki de
Ahmet: ela sen sadece beni görünce duyguların yoğunlaşıyor bir de beni düşün her kendime bakışımda her anımda emre yanımdaymış gibi geliyor. Aynalardan nefret ettim o günden sonra bir de beni düşün istersen. Ben bunlar savaşabiliyorsam sen hayli hayli savaşırsın be güzelim. Artık hayata yeniden merhaba deme zamanı. Yeni hayata yeni başarılara en önemlisi yeni aşklara…
Ela: galiba haklısın
Ahmet: galiba sı yok canım bu konuda kesinlikle haklıyım
Ela: gözyaşlarını silerek gülümsedi
Ahmet elanın yatağından kalkarak levent’e döner ve
—hastamızı ne zaman çıkartabiliriz doktor bey
Levent: ne zaman isterseniz
Ahmet: o zaman ben çıkış işlemlerini yaptırayım
Nihat: dur bizde gelelim… Mehmet hadi
Mehmet: geldim…
Ela: hadi bizde aşağıya inelim
Nazenin: tamam
Ela: sonra görüşürüz levent
Levent: tamam kendine iyi bak
Ela gülümsemekle yetinir
Zeynep’in telefonu çalar
Zeynep: alo aşkım
Hasan: canım çıktınız mı hastaneden
Zeynep: evet aşkım
Hasan: o zaman ben sizin eve geçiyorum siz gelirsiniz benden önce… Elanın durumu iyi değil mi eve gelene kadar merak etmeyim
Zeynep: gayet iyi morali de düzeldi
Hasan: süper o zaman
Ela Zeynep’in elinden telefonu çeker alır
Ela: alo hasan
Hasan: ela
Ela: hasan sizin uçak akşam 12de değil mi?
Hasan: di diyelim erteledik ya tatili
Ela: hayır ertelemediniz gidiyorsunuz
Zeynep: ama ela
Hasan: ama ela
Ela: iki âşık aynı şeyi demeyin beni seviyorsanız gidersiniz ben gayet iyiyim
Zeynep: elacım
Ela: lütfen
Zeynep: tamam o zaman
Ela: hasan bak Zeynep kabul etti gidiyorsunuz
Hasan: tamam canım tamam inatçı baldızım benim
Ela: enişte
Hasan: tamam demedim baldız lafını
Ela: tamam bende enişte demedim hasan
İkisi de gülümser ve telefonu kapatırlar
Zeynep: hadi inelim der ve aşağıya inerler
Ahmet: hadi gidelim
Herkes arabalara dağılır ve eve gelirler
Derya: kızım yatacak mısın?
Ela: yok yatmayacağım gayet iyiyim
Derya: ama biraz yatsan
Nazenin: evet kızım yat
Ela: zaten hastanede yattım yeterince
Nazenin: peki kızım
Ela: Ahmet abi ayıptır söylemesi ama uçağın ne zaman bak sakın yanlış anlama başımızın üstünde yerin var
Ahmet: biliyorum canım kötü niyetin olmadığını uçağımda yarın sabah
Ela: keşke biraz daha kalsan ya gezdirirdik
Ahmet: isterdim canım ama babam bu aralar rahatsız şirkete pek fazla gitmesini istemiyorum ben gidip işlerle ilgileneceğim
Ela: Hımm… Geçmiş olsun
Ahmet: teşekkürler canım
Nazenin: kızım bizde Ahmet’le aynı saate bilet alıyoruz
Ela: bari siz kalsaydınız
Nihat: şirketin başında olmamız lazım ya
Ela: peki o zaman
Zeynep: canım ben valizimi toplamaya
Ela: peki birtanem
Derya: beyler gitmeden son kez bir ziyafet çekelim
Mehmet: valla… Nihat biz mangalın başına geçeriz hanımlarda salata filan yaparlar
Nazenin: süper olur
Ahmet: deniz’i de çağıralım mı?
Mehmet: sorulur mu yavrum çağır
Ahmet: sağolun
Ela: o zaman bizim bahçede yakınlarımıza mangal ziyafeti verelim ya bende hastanedekileri çağırayım
Nihat: gitmeden söyle birçoklu ziyafet oh ne güzel olur
Mehmet: o zaman hanımlar hadi alışverişe gidelim
Nihat: evet gidip et tavuk sebze filan alalım
Nazenin: o zaman hadi çıkalım
Derya: evet işimiz zor o kadar kişi olacak
Hepsi alışverişe giderler
Ela da eline telefonu alır
Melis: alo elacım
Ela: hayatım ne haber
Melis: iyidir canım senden
Ela: bendende iyi canım
Melis: noldu canım niye aradın
Ela: bugün bize gelin diyecektim yarın babamlar gidiyor gitmeden önce mangal ziyafeti verelim dedik
Melis: o süper
Ela: geliyorsunuz yani
Melis: gelmez miyiz tabiî ki de geliyoruz ben bizimkilere söylerim
O sırada elanın yanına Ahmet gelir
Ahmet: denizi aradım ama ameliyattaymış hastanedekilerle konuşuyorsan söylesene Deniz’e de söylesinler
Ela: tamam
Melis: efendim canım
Ela: sana demedim canım
Melis: he tamam o zaman
Ela: deniz Bey ede söylesene o da gelsin de ki en yakın arkadaşınız Ahmet elalardaymış ve yarın sabah gidiyormuş mangalı filan söyle denizciğine
Melis: denizciğim mi benim mi?
Ela: yok ben öyle bir şey demedim (kıkırdar)
Melis: he tamam ben yanlış anladım o zaman tamam canım söylerim geliriz çıkışta da
Ela: tamam canım der ve telefonlar kapatırlar
Melis tam dosyalarla ilgilenen ayça’ya haber vermeye gidecekken acilden çağrı gelir ve hastanın yanına koşar
Ambulans görevlisi=efe yıldıray.12 yaşında evde basketbol oynarken düşmüş ve merdivenlerden yuvarlanmış(ev villa)
Melis: hemen lale hanım ve kerem beye(beyin cerrahı) haber verin
Melis lale hanım ve kerem bey gelene kadar efeyi muayene eder
Lale: neyimiz var
Melis: efe yıldıray 12 yaşında evde basketbol oynarken düşmüş ve merdivenler yuvarlarmış.
Kerem: hemen tomografiye alalım dıştan küçük bir yaralanma gibi görünüyor içtende bakmak lazım.
Melis: peki efendim.
Ayça: ay bu dosyalarda bitmez hal aldılar sıkıldım ya
Ozan: hayatım mızmızlanma ama
Ayça: ne zaman geldin
Ozan: mızmızlandığından beri
Ayça: ama Napabilirim çok sıkıcı
Ozan: hastam olmadığına göre şu an sanki sana yardım edebileceğimi düşünüyorum
Ayça: yok sağol ama senide yormak istemiyorum aşkım
Ozan: sus bakim
Ayça: tamam o zaman sen taburcuların dosyasını düzenle
Ozan: tamam hayatım
Melis: minik bir kanama var
Kerem: nasıl tedavi edilebilir
Melis: bu kanama ciddiye alınacak derecede değil kanama belli bir süre sonra duracak
Kerem: hastayı taburcu mu edeceğiz
Melis: hayır beynin küçük bir kısmını açıp kanı çekeceğiz birkaç gün sonra zaten kanama durmuş olacak
Kerem: evet bu doğru
Hastayı odasına götür geliyorum ailesine anlatmaya
Melis: tamam efendim
Melis hastayı odasına götürüyordu yolda denizle karşılaşır
Deniz: selam Melis
Melis: selam deniz bey
Deniz: nasılsın
Melis: teşekkür ederim iyiyim siz
Deniz: bende
Melis: benim gitmem lazım küçük beyimizi odaya götürmem lazım
Deniz: peki sonra görüşürüz
İkisi de giderlerken melisin aklına elanın dedikleri gelir
Melis arkasını dönüp: deniz bey
Deniz: efendim
Melis: odanızda mı olacaksınız 10 15 dakika sonra
Deniz: hasta olmayacaksa evet
Melis: size bir şey söylemem gerekte müsaitseniz uğramak istiyorum
Deniz: bekleriz efendim der ve gülümser
Melis’te gülümsemekle yetinir
Melis hastayı odasına götürmüştü
Hastanın ailesi: oğlumuzun neyi var ameliyat mı olacak
Melis: gerekli bilgiyi kerem bey birazdan gelecek ve size söyleyecek
Kerem: geldim
Hastanın ailesi: doktor bey oğlumuzun durumu nasıl
Kerem: endişelenecek bir şey yok ameliyatlık durum yok
Hastanın ailesi: peki taburcu mu olacak?
Kerem: hayır beyinde minik bir kanama var o kanama kendiliğinden duracak o kanamanın durma süresi kişiden kişiye değişiyor bazı kişilerde 3 gün sürerken bazılarında 7 güne çıkabiliyor tedavi süresine gelirsek her gün beynin minik bir kısmını açıp kana çekiceğiz dışarı
Hastanın ailesi: beynini açmak mı? Ama bu tehlikeli değil mi?
Kerem: bunu milyonlarca yaptım bu zamana kadar hiçbir hastamda bu yüzden ölmedi ya da sakat kalmadı.
Hastanın: peki o zaman
Kerem: sizinle Melis Hanım ilgilenecek geçmiş olsun iyi günler
Melis: iyi günler der ve çıkarlar
Sinan: aman be acile bir hasta geldi onu da Melis kaptı ben napacığım
Lale: bir asistanım mızmızlanıyor galiba
Sinan: yok efendim
Lale: psikiyatri servisine git
Sinan: tamam o zaman
Lale: ah ela ah yetişemiyoruz artık
Melis denizin kapısını çalar
Deniz: gir
Melis: deniz bey çocukluk arkadaşınız Ahmet bey Elalara gelmiş sizi de görmek istiyormuş Nihat amcalar da akşam mangal ziyafeti vereceklermiş sizi de çağırıyorlar
Deniz: hepimizi birlikte olacağız yani
Melis: istemezseniz gelmeyiz biz
Deniz: sakın… Sakın böyle düşünme olur mu?
Melis: tamam zaten şaka yapmıştım
Deniz: işin yoksa gel kahve içelim
Melis: yok işim de sizi gidin
Deniz: nende
Melis: ben bizimkilerle içerim
Deniz: merak etme yanlış anlamazlar
[b]Melis: yok ondan değil
Deniz emin misin bakışı atar Melis’e
Melis: e şey evet ondan
Deniz: ne yani yanlış anlayacaklar mı diye korkuyorsun belki de senin görmediğin ya da görmek istemediğin bir şeyi anlarlar
Melis deniz yerinden kalkar ve Melis’e yaklaşır
Bir nefes kadar yakınlardı birbirlerine
Deniz Melis’e yaklaştı ve dudağının kenarından öptü Melis odadan kaçarcasına odadan çıktı
Melis: napacığım ben
Levent: bugün elaya açılacağım artık olmuyor böyle bilsin duygularımı
Suat: sen bilirsin bol şanslar sana
Levent: teşekkürler
Akşam neler olacak
arkadaşlar diger bölüm gözükmüyor nedense yeniden ekledim ama bida gözükmedi o yüzden son paragrafı ekledim
[/b]
| |
|
| |
| PAPATYA FALLARI | |
|